Tuesday, August 25, 2009

ÖLÜMDEN SONRA NE OLACAK?



@ahmet 27 yukarıda bazı sorularını gördüm. Tartışma sırasında diğer okuyucular gözden kaçırmış ya da başka konulara eğilmiş olacaklarından fark edememişler diye düşünüp bilgisizliğimin de göz önünde bulundurulmasını isteyerek cevaplamaya çalışacağım.

Öncelikle ben ateist değilim. Yani bir tanrı var benim için ama bu bilinen genel anlamında yeri göğü tası toprağı yaratan ve hükmeden kurumun sahibi, iyiliğin ve kötülüğün efendisi değil. Yani muhtemeldir ki başla düğmesine `bir şekilde` basmış ve uzaklaşmıştır. Ya da belki hala geniş koltuğunda oturuyordur. E zaten bilinçli olarak yarattığını varsaydığım bu dünyadaki bunca zumlu ve adaletsizliği görüp de bir şey yapmıyorsa zalim, yapamıyorsa acizdir. Bu özelliklere sahip olmak bana çekici gelmediğinden bir tanrıya inanıp inanmamam mevzusu o kadar da önemli değil zaten. Konumuz başka. Demişsin ki, `Başka biç yerde de yazdım ama burada da belirtmek istiyorum. Hep dinleri sorguluyoruz. Biraz da ateizmi sorgulasak? Masala ölünce ne olacağız. Yok olup gidecekmişiz. Madem yok olacağız neden çalışıyoruz neden çocuk yetiştiriyoruz neden kariyer yapma ihtiyacı duyuyoruz. Neden ülken için çalışıyor ve savaşıyorsun, neden bilgisayarın başına geçip benim cahil olduğumu söyleme ihtiyacı duyuyorsun. Bu nedenlerin cevapları ateizm de var mı?`
Aslına bakarsan anlamaya çalışan herkes için sorduğun soruların cevabI çok da uzak değil. Ölünce ne olacağız sorusu ise içinde daha çok; ` simdi ben öleceğim ve yok mu olacağım` korkusu saklıyor gibi? Bu sav yani bizi bekleyen sut ırmaklı nehirler ya da kazanların kaynadığı bir cehennemin olmayışı eğer gerçekliği –eğer öyle ise- kabullenilemez ve bunun böyle olmadığını, bizi bekleyen son bir sonun olduğunu söyleyen dinler hakli olmalı bu balgamda. Ve din, bir konuda haklıysa -ki onlar kabul edenler için birer anlamlar bütünüdür- diğer bütün varsayımlarında kesinlikle haklı olmalıdır. Neticede yargıları silsile halinde kesintisiz doğru halinde ilerler. Senin bildiğini sana tekrar etmiş gibi olduysam görmezden gel.
Sorunun cevabi: daha önce ölen biriyle konuşma fırsatım olmadı. Ama ölmüş birçok canlıya ölürken şahit oldum. Oluyorlar, ölüyorsun ve birilerinin bir şeylerin ölümüyle sürekliliğini sağlayan küçük anlamda dünyaya daha büyük çapta galaksinin ya da adi her ne ise- sürekliliğini devamını sağlıyorsun. Kabullenilemeyecek kadar çok büyük bir acı, değil mi? Öl, sonra biri gelsin üstüne işesin! Nasıl? Evindeki varsa yetiştirdiğin bitkiye bak. Kes bir yaprağını toprağına bırak. Bir hafta ya da iki, git bak sonra, çürümüş bir yaprak ve hayatini devam ettiren bir çiçek göreceksin. Bu kadar basit. Çok teferruata gerek yok. Senin olumunun manası bir diğer canlının yasaması; bu kadar.

Demişsin ki, `Maymun ile insanın atasının bir olduğunu söylüyorsunuz. Bu kısmını anladım. Yani yeryüzünde şuanda maymununda insanında yaşaması normal. Tamam, bu kısmı biç tarafta bırakalım. Peki, yukarıdaki “nedenlerin” cevabı nedir. Çünkü düşünü yorumda bir insan bu soruların cevabını bulamazsa kafayı yer derecesine gelir diye düşünüyorum.` Senin cevap bulmadığın ya da bulduğun cevaplara istediğin ağırlığa sahip değiller diye bu cevapları bulmuş ya da dinlerin sunduğu cevaplarla tatmin olmamış insanların neden kafayı yemesi gerektiğini düşünüyorsun? Aslına bakılırsa çok da haksiz sayılmazsın aslında: tüm inananlar sen de sahil ve inanmayanlar ben de dâhil içten içe birbirimizi nasıl olur yahu, kafayı mı yediniz` seklinde yargılıyoruz. Ben diyorum ki, `Nasıl olur yahu? Her adini anışında isminin önüne gökleri ve yerleri yaratan Allah`in adini koyan bir insan –Muhammed- ben de ona hazret demekten haz etmiyorum kusura bakma- peşinden milyarları sürükler? Nasıl olur da insanlar hiç bir doğruluk payı bulunmayan her kösesinden bir tanesinin bile bulunmaması geren çelişkiler silsilesi sarkan her yönüyle fiyasko her yönüyle narsist bir kaç insanin hilesi olan bir şeye din adini verip inanırlar?
İnananlar da, dinsizleri ya da benim gibi ne idugu belirsizleri, `Nasıl olur yahu kafayı mı yediler? Nasıl olur da Allah`in varlığını inkâr ederler? Hiç mi Allah cehennem olum korkusu yok içlerinde? Köz olup tutuşacaklar cehennem kuyularında, acılarının, kendi çığlıkları içinde boğulacaklar? Ölümden sonra ne olacaklarını düşünmüyorlar mı hiç? Peki ya o halde amaçsızca neden neyin uğruna yasıyorlar ki? Aklim izanım almıyor? Nasıl olur? Sen affet onları allahim! diye..

Diğer sorun: `madem yok olacağız neden çalışıyoruz? Neden çocuk yetiştiriyoruz?` Simdi, ben hiç çalışmasam aslında ve hiç çocuğum da olmasa hayatim manasına ters mi hareket etmiş olacağım? Ya da ben hem öldükten sonra bir hayatin olduğuna inanmayıp hem de çocuk sahibi olmak istemseyemez miyim? Ya da hem ölümden sonrası hayatin gerçek olmadığını düşünüp hem de çok çalışarak bir Ferrari sahibi olmak isteyemez miyim? İnanç sahibi insanların çağırdıkları anlamda `dünyevi` zevklere sahip olmak istenemez miyim? Bence çok pis isterim.

Sorun: `madem öleceğiz ve yok olacağız neden ülken için çalışıp savaşıyorsun?` aslına bakarsan benim ülkem için çalışıp savaşma gibi bir derdim yok. Hatta güzellik kraliçelerinin her daim dile getirdikleri gibi kimse savaşmasın. Askerlik de yaptım bu arada. Ve yurt dışında yasıyorum. İsin kötüsü-ilginci mi artik ne denirse Türkiye de Allah İslam millet Türkiye diye hırçınlaşanların mensup oldukları gruba dâhil olanlar burada, turkiyeye döndüklerin de nasıl askerden nasıl kaçaklarının planlarını yapmaktan bertaraf oluyorlar. Yazık. Onlarda ölümden sonraki hayata ve senin iddia ettiğin anlamda Allaha ve dine inanıyorlar ama milletleri vatanları için su an içinde oldukları bir savatsa yer almak istemiyorlar. Sen böylesin ve bu bahsettiğim insanlarla uzaktan ya da yakından alakan var demiyorum. Dediğim sorunun işaret ettiği yerin bir sonun `olmaması` ya da `olması` konusuyla ilgisizliği. Ben öleceğim ve evet, ineğin biri 200 belki de 300 yıl sonra gelip üstüme sıçacak. Sorun değil. Çünkü öldükten bir saniye sonra artik bir `ben` olmayacak. (Tarihi de 200-300 yıl sonraya dedim ki öyle yüzyıl içinde mezarımın bozulmuş olacağı gerçeği ürkütücü geldi :) ölümden tırsmıyorum mezar heder olacak diye yanlıyorum. Su beyin denen lop et ne meret şey yâhu!

Sorduğun nedenlerin cevapları çok acık: çünkü`ler. Ama isin sarmal tarafı beni doyuran cunkulerin seni ne karda tatmin edeceği ya da etmeyeceği. Ben ölümden sonra bir hayatin olmayacağı `gerçeği` ile barışık bir şekilde her gün daha da yaslanırken, sen bunun olamayacağı olmaması gerektiği sorunuyla rahatı ve huzuru İslam da ya da herhangi bir dinde buluyorsun. Ben de sana sunu sorayım: Peki ya sen ölümden sonra bir hayat daha olmadığı `gerçeği`ni göğüsleyebilseydin hala bir dine inanılması Allah`in ve gönderdiği peygamberlerin gerçekten dedikleri gibi olması konusunda diretir miydin?

Umarım dinlerin taçlandırdığı anlamda bir Allah vardır ve gönderdikleri o peygamberler ve kitaplar gerçektir ve ben benim gibi düşünen azınlık yanılıyoruzdur. Bunu gerçekten içtenlikle soyluyorum. Yoksa bugüne kadar dökülmüş onca kan, hala da daha da dökülen, bunlara inanmış milyonlarca insan ve hala inanan milyarlar benim kahrolası bir hata olarak düşündüğüm şeye düşmüyorlardır. Ve inandıkları ve uğruna savaştıkları şey bir kaç manyağın oyunu değil de bizim gözleri dağlanmışların göremediği `gerçek`tir.

Bir diğer sorun için: ben sana cahilsin demedim. Bir cahil varsa o da en açığından benim. O yüzden bu sorunu bana sorulmamış kabul edip, devam ediyorum…


fotograf kaynak: bilinmiyor

yazan: S.O

bu yazi eksikgunluk blogunun yazari S.O`nun suphecimelek.wordpress.com sitesinde yaptigi bir yorumdan alintilanmistir.

tam adres: http://suphecimelek.wordpress.com/2009/08/19/100-000-goruntulenme/comment-page-1/#comment-3195

No comments:

Post a Comment