Friday, March 25, 2016

Bunları Konuşmamız Lazım

Konsolide ruhların cari açlıklarıyız.

Devasa, mukayese götürmeyecek büyüklükte şeylerin bile sadece yeteri kadar yüksekliğe çıkınca küçücük bir noktaya dönüşeceğini bilmek.

Açlığın olduğu yerde haysiyet beklemek haysiyetsizliktir.

La amığa goduklarım. Biz bu kadar teknolojiyi yoğtubda sevdiğimiz şarkıdan önce düşük çözünürlüklü 5 saniyelik videolar izleyelim diye mi geldik.

Yollar ve üzerinde ona bakan insanlar o kadar güzellerdi ki bir an için neredeyse Türkiye'de olduğunu unutacaktım.

Bu olanlar insanı delirtir ama sen bu zekayla onu da beceremezsin.

Ne lan bu neşen ilk kağıtta Maça Ası mı geldi?

Eskiden hükümdarın incinen bir yeri iyileştiğinde şenlikler düzenlenirmiş...
Rakım öyle şenlikli bakıyor bana,
bense,
bir ölü yıkanır gibi dönüyorum musallada.
Ağzım kireçten kuyu.
Abı hayat suyundan tadamıyorum.

Türkiye'de 25 yaşını geçmiş ve üniversite bitirmiş erkeklere askerde "poşet", vatanını canı kadar çok sevdiği halde! zamanı olmayanlara "kısa dönem", vatanı için verecek 18 bin lirası olmayanlara da "şehit" denir.

Seni bir sikerim gider Google'da yarrağın anlamına bakarsın.

Fazla tevazu kibirdendir.

İnsan tek başına da çok olamaz mı?

Kim bilir kaç memleket genci doğru pornoyu bulmanın macerasında hışımla giriştiği otizbirden vazgeçmiştir.

“When you lost the element of surprise, you could assure success only by the ruthless application of overwhelming force.” -Dean Koontz-

"It was strange how some of childhood's words and ways fell at wayside and were left behind, while others clamped tight and rode for life, growing the heavier to carry as time passed." -Stephen King-

Robot Diyaloglar:

İnsan ilk olmak istiyor sevgide. Nefret edilmekte ise son. Hatta hiç mümkünse. İlginç bir yaklaşım dedi 17 milyar insandan topladığı verilerin sonucunu okuyunca. O duygudan bu kadar uzak olmak istemelerine rağmen nükleer bir savaşla kendi türlerinin sonunu getirmiş olmaları ne kadar da garip.

Böyle bir kelime varmış: Kanon: Heykelde vücudun değişik uzuvları ile bunların birbirlerine olan oranları belirleyen ölçüler.

Yıllar önce ölmüş bir arkadaşım var. Kardeşim gibiydi. Aynı yıl aynı gün doğmuş aynı okullara gitmiştik. Liseyi bitirene kadar. Sonra o  hiç sevmediğimiz okulu benden önce terk edip askere gitti. geldi. Sonra Bi sabah uyanamadı. Kalp krizi dediler. Saat sabahın 6'sıydı. Şimdi ben onun adını internet sitelerine güvenli giriş yaparken güvenlik sorusu olarak kullanıyorum. Çok mu ayıp ediyorum can kardeşim paramı, çok mühim bilgilerimi çalmasınlar, orada olduğumdan kimsenin haberi olmasın diye buz gibi soğuk, "en iyi arkadaşınızın ismi" diye sorduklarında hala seninkini yazınca?
Rahat uyu ebi.

No comments:

Post a Comment